8 Kasım 2015 Pazar

Kadem bastın gönül tahtına Sultanım safa geldin

Kadem bastın gönül tahtına sultanım safa geldin
Dil-i pür-renc ü tab-ı derde dermanım safa geldin

Kapundur matla-i a’la tapundur maksad-ı aksa
Senindir rütbe-i’ulya benim şahım safa geldin

Gel ey dilberlerin şahı Melahat burcunun mahı
Geda’nın halini gâhî sorup şahım safa geldin.

Gel ey sultan-ı âli-şan ki sensin Hüsrev-i devran
Sana hep bende-i ferman buyur şahım safa geldin

Gedai geldi ol cane can olsun yolunda kurban
Seadet tahtına sultan buyur şahım safa geldin

Gedaî

Yandıkça yandım bir su ver

Ey saki aşkın oduna
Yandıkça yandım bir su ver
Düşeli dilber derdine
Yandıkça yandım bir su ver

Ol su ki gözlerden nihan
Görmez onu ehl-i cihan
Rahmeyle saki el-eman
Yandıkça yandım bir su ver

Öyle bilmezdim kendimi
O ben miyem ya ben o mu?
Âşıkların budur demi
Yandıkça yandım bir su ver

Ol suyu kim içse heman
Kalbe doğar şems-i cihan
Verir hayat-ı Cavidan
Yandıkça yandım bir su ver

Bak bu gedanın haline
Bend oldu zülfün teline
Parmağı aşkın balına
Bandı GEDAİ bir su ver

Gedaî

Bir bîçare âşığım ey Yâr Sen'den dönmezem (Tekrar ve tekrar ve tekrar; sonsuza dek...)

Bir cefâkeş aşıkem ey Yâr Senden dönmezem

Hançer ile yüreğimi yar Senden dönmezem
Ger Zekeriya tek beni baştan ayağa yarsalar
Başıma koy erre Neccâr Senden dönmezem
Ger beni yandırsalar, toprağımı savursalar
Külüm oddan çağırsalar Settâr Senden dönmezem.

-Nesîmî- 

2 Kasım 2015 Pazartesi

:)

"Çay koy Keçeli; yeniden başlıyoruz..."

Hırsız'dan korkan hırsızdan beter olsun. :)